VACD Programı öğretim üyesi Murat Germen'in solo sergisi "Aura" - C.A.M. Galeri, Nişantaşı, 10 Kasım Salı 2009, saat 19:00.
Konsept metni
Galeride, müzede, sanat fuarında olsun veya pazarda, markette olsun; sergilenenler belli bir “aura”ları varsa daha çok tercih edilirler. Bu aura, sergilenenin kendinden menkul “güzelliğinin” ötesinde; bazen modayı oluşturan güncel eğilimlere, bazen serginin gerçekleştirildiği mekanın niteliğine, bazen sergileyen kişi veya markanın kim olduğuna, bazen havanın güneşli olup olmadığıyla bağıntılı olarak al(gılay)ıcıların keyfine, bazen sergileyen ile olumlu yorumlayarak pazarlayan arasındaki “simbiyotik” ilişkilere, bazen de sergileyenin beyanı ve o beyanın al(gılay)ıcıların gözündeki kavrayışa göre şekillenir. Bir şeyi güzel kılan sadece kendisi değildir, bir şey rahatlıkla “güzel” kılınabilir de...
Sanat eserinin içsel ruhu ve şartlara bağımlı bir şekilde gelişen dışsal algısındaki olası farkları konu edinen bu çalışmadaki işler Paris, Bologna, Hong Kong, Londra ve İstanbul’daki galeri, müze ve pazar yerlerinde 2009 yılında üretildi. 90 x 60 cm, 120 x 80, 150 x 100 cm olmak üzere üç farklı boyda, “tek edisyonlu” 16 adet fotografın sergileneceği “Aura” serisi; 10 Kasım – 10 Aralık 2009 tarihleri arasında C.A.M. Galeri / Nişantaşı adresinde görülebilir.
Bu seri, sanatın, yüzyıllardır içinde bulunduğu ama son zamanlarda iyice tavan yapan, fakat sanatçı beyanlarındaki çeşitli duyarlılık iddiaları ile üstü örtülen “piyasa ekonomisi” ortam ve yaklaşımını hatırlatmak, eleştirmek üzere düşünülmüştür. Önemli sanat etkinliklerinin zamanı geldiğinde; bu etkinliklere paralel olarak kaçınılmaz şekilde gelişen “çılgın” partiler, söylemler, iddialar, açılışlardaki lobicilik ve hazin zemin sağlama çalışmaları, sponsorluk arayışları ve sponsorların hegemonik yönlendirmeleri, sanatçıların birbirleri ile satış odaklı yarıştırılmaları, etkinliklerdeki eserlere bakmaktansa sergiye kimin gelip gittiğinin incelenmesi ve yazılması gibi hezeyan eylemleri dikkat çekmektedir. Bu şaşırtan haller, sanatın artık özgürlüğünü kaybettiğini ve eleştirdiğini sandığı sistemin tam merkezine oturarak samimiyetsiz bir biçimde onu yücelttiğini gösteriyor belki de. Sanat çevrelerinde oluşan ticari ortamın varlığında, sanatın sergilendiği bazı mekanlarla alışveriş yaptığımız pazar yerleri arasında fazla fark kalmadı gibi görünüyor. Aura serisi, sanat eserinin; dış etkenler aracılığı ile değil, kendinden menkul bir değer edinebilmesi ve bağımsız kalabilmesi arzusuna istinaden üretilmiş bir çalışma olarak algılanabilir...