Tuğba Yavuz'un (Kültürel Çalışmalar Yüksek Lisans) Konferans Katılımı
Kültürel Çalışmalar yüksek lisans öğrencisi Tuğba Yavuz 27 Şubat 2019’da Almanya’nın Bremen kentinde, Bremen Üniversitesinde düzenlenen “Complexifying Gendered Victimhood During War and Transition: Gender, Vulnerabilities and Agency” başlıklı atölyeye katılmış ve “Mezalim Anı Kitapları Kadın Holokost Kurtulanlarının Özbenliklerini Nasıl Gösterir ve Dönüştürür?” başlıklı bir makale sunmuştur.
Mezalim Anı Kitapları Kadın Holokost Kurtulanlarının Özbenliklerini Nasıl Gösterir ve Dönüştürür?
Özet: Kimi Holokost araştırmacıları, Holokost’u toplumsal cinsiyet perspektifinden tartışmanın kurbanlar arasında bir karşılaştırmaya neden olacağı ve bunun Nazi mezaliminin bir bütün Yahudi toplumuna karşı gerçekleştirildiği bilgisini sarsacağı iddiasında ısrar eder. Bu iddia, kimi kadın kurtulanlarca da paylaşılır. Örneğin, 1979’da gerçekleşen bir Holokost konferansında, bir Holokost kurtulanı olan Helen Fagin, “Peki ya kadınlar?” sorusuna bir tür boşa çıkarmayla şu cevabı verir: “Holokost’un feminizme ikincil hâle gelmesini istemiyorum”. Öte yandan, Holokost, kurbanların kendilerini yok saydıkları “anlaşılamaz” ve “muğlak” bir psikolojik yapıya da sahip olduğundan, çoğunlukla kadınlar kendi deneyimlerini konu dışı ve önemsiz kabul eder. Bunda kuşkusuz Holokost sonrası hatırlama kültürünün de etkisi vardır. Bu metin İkinci Dünya Savaşı ve Holokost sürecinde edebiyatın kadınlar için mezalim deneyimlerini paylaşmada ne derece önemli bir pratiğe dönüştüğünü tartışıyor. Bu pratiği, anı kitapları yoluyla sessizliğin zırhından kurtulma edimi olarak okuyor. Kadınları hikâyenin yalnızca arabucuları ve mütercimleri değil ama aynı zamanda tarihin özneleri olarak düşünürken, nihayetinde mağduriyetten ziyade hayatta kalmayı önemsiyor. Bu çalışma, olağanüstü geçmişlere dair yazmanın kadınların hem ölüm kamplarında kendi özneliklerini nasıl inşa ettiğini hem de kendi aralarında nasıl ilişkiler kurduğunu gösterirken kadın hayatta kalanların deneyim paylaşımında dönüşümler de yarattığını keşfetmeyi öneriyor.