Ghost in a Shell
Zaman geçtikçe kaybetme hissi kaçınılmaz olur - mekan kaybı, kimlik kaybı, masumiyet kaybı. Dünya hızlı adımlarla değişirken, nostalji dalgası da karşı kıyıya sürpüldü. Biz değişen manzaranın yasını tutuyor ve bir zamanlar sahip olduklarımızı ve kim olduğumuzun parçalarını aklımızda tutmaya ve kaydetmeye çalışıyoruz. Çelişkili bir biçimde, teknoloji sayesinde geçmişi hiç olmadığı gibi yansıtabiliyor ve üretebiliyoruz.
Türkiye ile kıyaslandığında Singapur' un tarihi göz açıp kapaması kadar. 1965' teki kuruluşundan beri, toplumdaki gelişmeler sabit, engin ve çok kuvvetli. Singapur daha hızlanıyorken, biz bu hızı temel değişimlere etken olan teknolojik değişimleri kapsayarak yavaşlatmaya çalıştık. İkisinin ortası bir versiyon da olsa kayıbı yeniden oluşturmayı denedik.
Serginin de ismini aldığı, Japon animesi Ghost in the Shell; ana karakter olan bir robotun sibernetik bir vücut içinde bir insan ruhunun hayaletini bulmasını konu alıyor. Bu sergide de, dört Singapurlu artist kendi kabuktaki hayaletlerini arama isteğini kavramak ve ulaşmak için yeni medyayı kullanıyorlar.